Sempatik-Parasempatik Cevap
Hücresel özelliklerin anlatıldığı bir önceki bölümde kardiyak hücrelerde depolarizasyon ve repolarizasyon süreçlerinin nasıl ve ne şekilde başlayıp düzenlendiği tartışıldı. Kardiyak hücreler dışarıdan herhangi bir etki olmadan uyarı başlatma yeteneğine sahip olsalar da hücrelerin bu özelliğine otonom sinir sistemi etkide bulunabilir. Otonom sinir sistemi düz kas ve kalp kasının kasılmasına etki göstermenin yanı sıra kalp hızı, kan basıncı, solunum hızı ve diğer bazı vücut fonksiyonları üzerine de düzenleyici etkide bulunur.
Otonom sinir sisteminin sempatik ve parasempatik sinir sistemi olmak üzere iki temel bileşeni bulunmaktadır. Otonom sinir sisteminin sempatik kısmı kardiyak hücreler üzerine stimüle edici özellik gösterirken, parasempatik kısım ise tersini yani aktiviteyi inhibe edici özellik gösterir. Otonom sinir sisteminin bu iki bölümü arasında denge bulunur. İhtiyaç halinde bu iki bölüm kardiyak hücreler üzerine etki ederek kalp hızı ve hücrelerin kontraktilitesini stimüle ya da inhibe edici yönde değiştirirler.
Örneğin sempatik sinir sistemi vücutta tehlike anında “fight or flight” (savaş ya da kaç) sistemi üzerinden etkide bulunur. Parasempatik sinir sistemi, sempatik sinir sisteminin tersine sakinleştirici etkide bulunur. Otonom sinir sisteminin bu iki karşıt çalışan bölümü aslında birbirini tamamlayıcı etkide bulunur, böylece kalp hızını ve kontraksiyonu ihtiyaç halinde agresif biçimde arttırılır ya da azaltılır.
Bu iki sistem çoğu zaman birbiri ile denge ve tamamlayıcı biçimde çalışsa da kimi zaman uyumsuzluklar da meydana gelebilir ve bu çeşitli sorunlara yol açabilir. Uygunsuz sinüs taşikardisi ve nöro-kardiyojenik senkop bu sistemlerin dengesinin bozulması ile meydana gelen iki olumsuz durumdur.
Uygunsuz sinüs taşikardisi, sinüs nodunda tanımlanamayan bir bozukluğun veya otonom sinir sistemininin sinüs nodu üzerine düzenleyici etkisinde bir dengesizlik üzerine meydana geldiğine inanılmaktadır. Bu otonomik disfonksiyon olarak da adlandırılabilir. Çalışmalar uygunsuz sinüs taşikardisinde vagal tonustaki azalmanın, geceleri kalp hızını düşürücü etkisi olan paramsempatik etkinin azalmasının sorumlu olabileceğini fakat çoğu hastada bunun gösterilemediğini düşündürmektedir. Hastalarda bu sorunun bir sonucu olarak daha yüksek istirahat kalp hızı ve sempatik uyarıya daha hassas ve artmış yanıt gözlenir. Ufak bir heyecan ve telaş anında dahi kalp hızında hızlı ve dramatik bir uyarı yanıtı gözlenir.
Uygunsuz sinüs taşikardisi parasempatik sistemin yetersiz yanıtına bağlı olarak gözlense de nöro-kardiyojenik senkop ise tam tersi parasempatik sistemin agresif yanıtı sonucu gözlenir. Basit bir ifadeyle, sempatik sinir sisteminin stimülsyonu ile artan kalp hızı sonucunda parasempatik sistem yanıt vererek sakinleştirici etkisi ile kalp hızının çok artmasına mani olur. Nöro-kardiyojenik senkoplu hastalarda parasempatik sistemin yanıtı normalden daha fazla biçimde olup kalp hızındaki ve kan basıncındaki düşme şiddetlidir ve buna sempatik sistemin yanıtında yetersizlik vardır. Stimülasyon sonucu bradikardi ve hipotansiyon gelişir yani aslında olması gerekenin tersi meydana gelir.
Otonom sinir sisteminin bu iki bölümü arasındaki iletişim aslında kompleks ve çok çeşitlidir. Bu bölümde sempatik ve parasempatik sistemin vücutta oluşturduğu etkilerin sadece çok küçük bir parçasından bahsettik. Bu iki sistemin kardiyak fonksiyonları regüle ederken birlikte nasıl çalıştıklarını öğrenmek önemlidir. Böylece bu iki sistemin görevlerini tam olarak yerine getirmediklerinde oluşacak sorunları daha kolay anlamamız mümkün olur.